Karaciğer Hastalıkları Nelerdir?

Karaciğer hastalıkları vücutta pek çok sistemin işleyişini ciddi oranda etkileyen önemli sağlık problemlerindendir. Protein ve yağ sentezlenmesi, karbonhidrat ve yağ depolanması, safra ve üre yapımı, ilaç veya diğer maddelerin vücuttan uzaklaştırılması ve hormon metabolizması gibi önemli fonksiyonları bulunan karaciğer, vücudun en büyük organı olmakla birlikte bir salgı bezidir. Dolayısıyla pek çok sistem üzerinde önemli etkileri bulunan bu organın işleyişini bozan herhangi bir hastalık, diğer vücut sistemlerinin işleyişinde de ciddi aksaklıklara yol açabilir. Başlangıç evresinde teşhis edilip doğru tedavi girişimleri ile kontrol altına alınmayan hastalık durumunda kişinin genel vücut fonksiyonları hızla bozulur ve ilerleyen evrede yaşamı tehdit eden sağlık problemleri meydana gelir. Dolayısıyla karaciğerle ilgili hastalıklar ve bu hastalıkların belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak özellikle karaciğer hastalıkları açısından riskli grupta yer alan kişiler için son derece önemlidir.

Karaciğer Hastalıkları Nelerdir?

Karaciğer hastalıkları başlıca hepatit, karaciğer yetmezliği, karaciğer kistleri, enfeksiyöz karaciğer hastalıkları ve karaciğer tümörleri şeklinde sıralanabilir.

Hepatit

Hepatit, karaciğer dokusunda iltihabi reaksiyon gelişmesi olarak tanımlanabilir. Bu reaksiyonun kaynağı bir virüs, ilaç veya alkol toksisitesi olabileceği gibi vücudun kendi savunma sistemi de karaciğer hücrelerini yabancı hücre olarak algılayıp bu dokularda iltihabi reaksiyon başlatabilir. En sık görülen hepatit türü viral kaynaklı hepatitlerdir. Bu tabloda Hepatit A, B, C, D ve E virüsleri çeşitli yollarla kişiye bulaşır ve karaciğer dokusunda iltihaba yol açar. Hepatit B ile ortaya çıkan karaciğer enfeksiyonu, hastaların %95’inde kendiliğinden iyileşebildiği gibi %5’lik kısmında tekrarlayarak kronik hale gelir ve siroz olarak da adlandırılan kronik karaciğer yetmezliğine neden olabilir.Bununla birlikte aşırı alkol kullanımı, parasetamol, aspirin, ibuprofen, naproxen gibi ağrı kesiciler, bazı kolesterol ilaçları, amoksisilin gibi bazı antibiyotikler, epilepsi tedavisinde kullanılan fenitoin, azitropin ve ketokonazol gibi mantar ilaçları, bazı bitkisel besin takviyeleri, mantar enfeksiyonu ve karbon tetraklorür, vinilklorür gibi bazı endüstriyel kimyasal ajanlar karaciğerde hepatit tablosuna yol açar ve bu tablo toksik hepatit olarak adlandırılır. Otoimmün hepatit ise vücudun kendi bağışıklık sistemi hücrelerinin karaciğer hücrelerine saldırması sonucunda ortaya çıkan karaciğer iltihabıdır. Bu tabloya yol açan faktör kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu söylenebilir. Erken dönemde teşhis edilip doğru tedavi uygulanmadığı takdirde karaciğer yetmezliği ile sonuçlanma riski bulunur.

Akut Karaciğer Yetmezliği

Daha önce karaciğer hastalığı olmaksızın 8 hafta içerisinde ortaya çıkan karaciğer hasarı akut karaciğer yetmezliği olarak adlandırılır. Kişide karaciğer fonksiyonlarını gösteren bazı bulgular ani olarak değişir ve karaciğer fonksiyon bozukluğu ile ilgili çeşitli belirtiler görülür. Doğru ve hızlı şekilde tedavi edilmezse karaciğer dokusu hızla kaybedilir ve siroz tablosu ortaya çıkar.

Kronik Karaciğer Hastalığı

Siroz olarak da adlandırılan kronik karaciğer hastalığı, hepatit ve alkolizm gibi problemlerin yol açtığı karaciğer hastalıklarının en ileri evresidir. Bu tabloda karaciğer dokuları arasında yaygın fibrozis (nasırlaşma) gelişir ve karaciğer hücreleri fonksiyon kaybı yaşar. Sirozun en yaygın nedenleri kronik alkolizm problemi, kronik viral hepatit tablosu (Hepatit B ve C) ve karaciğer yağlanması şeklinde sıralanabilir.

Karaciğer Kistleri

Karaciğerin kistik hastalıkları doğuştan olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Yaygın görülen karaciğer kistleri konjenital kistler, polikistik karaciğer, biliyer kistadenom ve Caroli hastalığı olmak üzere dört farklı şekilde tanımlanır. bu hastalık grubunda tedavi yöntemi genellikle cerrahi girişim şeklindedir. Kistin cerrahi olarak çıkarılmasından sonra karaciğer fonksiyonları büyük oranda geri kazanılır.

Karaciğer Enfeksiyonları

Karaciğerin virüs dışı enfeksiyon hastalıkları kist hidatik, piyojenik karaciğer apsesi ve amebik karaciğer apsesi şeklinde ortaya çıkar. Bunlar içerisinde en sık görülen karaciğer enfeksiyonu kist hidatiktir. Benzer bulgularla ortaya çıkan bu hastalıkların tedavisi genellikle antibiyoterapi şeklinde gerçekleşir ancak tedavinin etkili olabilmesi için erken teşhis kritik önem taşır.

Karaciğer Tümörleri

Karaciğerin tümör hastalıkları iyi huylu ve kötü huylu olarak ortaya çıkabilir. Çeşitli faktörlerin yol açtığı bu tümörlerin tedavisi planlanırken tümörün yeri, türü, hastanın yaşı, ek hastalık durumu gibi pek çok etmen göz önünde bulundurulur.

Karaciğer Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?

Karaciğerde fonksiyon kaybına yol açan tüm bu hastalıklar karaciğer hastalığı olarak adlandırılır ve karaciğerin fonksiyon kaybı yaşadığı durumlarda ortaya çıkan belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

Sarılık

Karaciğer işleyişi bozulduğunda safra üretimi gerçekleşmez ve bunun sonucunda vücuttan safra aracılığı ile atılan bazı maddeler birikmeye başlar. Bilirubin bunlardan biridir ve vücutta belli değerlerin üzerine çıktığında sarılık tablosuna yol açar. Önce gözün beyaz kısmında başlayan sarılık tablosu daha sonra ciltte görünür hale gelir ve tüm vücuda yayılır.

Karında Şişlik ve Ağrı Hissi

Karaciğer hastalıklarında yaygın görülen bir diğer belirti, karın boşluğunda “asit” adlı sıvı birikimidir. Biriken bu sıvı başlangıçta karın bölgesinde gergin bir görünüme yol açarken ilerleyen dönemde ciddi şişlik ve ağrıya neden olabilir.

Bacaklarda ve Ayak Bileklerinde Belirgin Ödem

Karaciğerin fonksiyonlarını doğru şekilde yerine getirmesi vücudun tüm sistemlerinin eksiksiz çalışabilmesi için son derece önemlidir. Karaciğer fonksiyonlarında meydana gelen aksaklıklar sonucunda albumin gibi bazı kan hücrelerinin yapımı azalır ve bunun sonucunda kan dolaşımı ile ilgili problemler meydana gelir. Bu durumun en yaygın belirtisi vücudun alt kısmında görülen ödemdir. Özellikle ayak bileklerinde ortaya çıkan ve gerilemeyen ödem tablosu karaciğer hastalıklarına işaret edebilir.

Ciltte Yaygın Kaşıntı

Safra ile atılamayan bilirubin maddesi ile birlikte ciltte safra tuzları da birikir ve bu durum kişinin deri yüzeyinde şiddetli kaşıntı hissine neden olur.

Koyu Renkli İdrar

Normalde safra aracılığıyla sindirime katılan ve bağırsağa geçip oradan dışkı ile birlikte atılan bilirubin, karaciğer hastalarında safra yapımı gerçekleştirilemediği için idrara geçer ve vücuttan bu yolla atılır. Bu nedenle karaciğer hastalarının idrar rengi normale göre daha koyu, çay rengine benzer görünümdedir.

Soluk Dışkı Rengi

Bilirubin maddesi safra aracılığı ile sindirim kanalına katılıp dışkı ile atılamadığı için dışkının rengi normale göre soluklaşır.

Dışkıda Kan

Kanın pıhtılaşmasında rol oynayan faktörler karaciğerde üretilir ve karaciğerin hastalanması durumunda yeteri kadar pıhtılaşma faktörü üretilemez. Bu durum kanın pıhtılaşmasını zorlaştırır ve daha kolay kanamalara yol açar. Bu durumun en yaygın belirtilerinden biri dışkıda kan görülmesidir.

Kronik Yorgunluk

Vücut sistemlerinin işleyişinde meydana gelen ciddi aksaklıklar kişinin hem sindirim hem de enerji metabolizmasını bozar ve kronik yorgunluk tablosu ortaya çıkar. Uzun süreli yorgunluk durumu karaciğer rahatsızlıkları ile birlikte sık görülen bulgulardan biridir.

Mide Bulantısı, İştah Kaybı ve Kusma

Karaciğerde üretilen pek çok enzim vücutta hem sindirim hem de enerji metabolizmasının sürdürülmesi için son derece önemlidir. Bu enzimlerin üretiminde meydana gelen aksaklıklar sindirim işlevini ve dolayısıyla enerji metabolizmasını baştan sona etkiler. Bunun sonucunda görülen mide bulantısı, kusma, iştah kaybı gibi beslenme ile ilgili problemler karaciğer rahatsızlığı belirtileri arasında yer alır.