Genel Tanıtım
Tiroit nodülü, tiroit dokusu içinde oluşan farklı yapıda ve değişik büyüklüklerde olabilen anormal yumrular veya kitlelerdir. Bunların büyük kısmı zararsız ve iyi huyludur.
Nodüller genellikle çıplak gözle görülebildikleri 2 cm çapa ulaşıncaya kadar fark edilmezler. Yüzde 5-10 oranında ise kanser riski taşırlar. Tiroid nodülleri tek başına bir sorun olabileceği gibi, başka hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
Nodüllerin Taşıdığı Riskler İse Şunlardır:
- Kanserleşme,
- Otonom (başına buyruk) çalışarak aşırı hormon üretimi ile hipertiroidiye yol açma,
- İri olanların nefes borusuna baskı yapma
Nodüller genellikle zararsız olsa da bu risklere bağlı olarak hekim tarafından takip edilmeleri ve gerekirse ilaç, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi olarak tedavi edilmeleri gerekiyor.
Çeşitleri;
Tiroit bezinde bir yumru bulunması tiroit nödülüne; tiroit bezinin hem iri hem de nodüllü olması nödüler guatra, tiroit bezinin hem iri olması hem de birden çok yumru bulundurması ise multi nodüler guatra işaret eder.
Nedenleri
Nodüller sık karşılaşılan tiroit bezi hastalıklarının başında gelir. Türkiye’de 40 yaşından sonra ve yüzde 25 oranında görülürler. İçme suyu ve toprakta iyot azlığı hastalığın bu kadar sık görülmesinde önemli bir etkendir. Bu nedenle beslenmesinde iyot azlığı olan toplumlarda, tiroit nodülleri sık görülür.
Son yıllarda tiroit ultrasonunun klinik kullanıma girmesi ile nodüller daha erken tespit edilebiliyor.
İyot eksikliğinin yanı sıra tiroid bezinde kanserli olmayan iyi huylu büyümeler, kistler ve Hashimoto hastalığı gibi tiroid bezinin iltihaplı hastalıkları da nodüllere yol açabilir.
Belirtiler
Tiroid nodüllerinin belirtileri aşağıdaki gibidir;
- Boyunda dolgunluk ve şişkinlik
- Boyunda ağrı ve rahatsızlık hissi
- Ses kısıklığı ya da çatallanması
- Nefes almada ya da yutmada güçlük
Tanı Yöntemleri
Hastanın öncelikle öyküsü alınır, ardından doktorun elle fizik muayenesi ve kan testi (serbest T3, serbest T4, TSH, Anti-Tg, Anti-TPO) yapılır.
Nodüller ultrason yöntemiyle görüntülenir. Ultrasonda eğer nodülde kanser riski saptanırsa iğne biyopsisi ile örnek alınabilir.
Nodüllerdeki riski tespit etmek için, hastaya damar yolu ile radyoizotop madde verilerek tiroid sintigrafisi de çekilir. Bu madde nodül tarafından tutulursa ‘sıcak’, tutulmazsa ‘soğuk’, nötr kalırsa ‘ılık nodül’ olarak adlandırılır.
Soğuk nodüller yüzde 5 oranında kanserleşme riski taşırlar.
Kişinin nodül veya nodülleri otonom, yani aşırı çalışan nodüllerse, bunu T4 ve TSH kan testleri ile ispatlamak ve tiroit sintigrafisi ile nodüllerinin sıcak nodül olduğunu tespit etmek gerekir. Sıcak nodüller genellikle kanser olmadıklarından iğne biyopsisine gerek duyulmayabilir.
Tedavi Yöntemleri
İçi doku dolu olan nodüller, sıvı dolu olanlara göre, hormon üretmeyenler de üretenlere göre daha fazla kanser riski taşırlar. Büyüyen, ağrılı ve sert nodüllerde kanser riski genellikle daha yüksektir. Hastalar yutkunmada güçlük, ses kısıklığı gibi şikayetlerle başvurabilirler.
İnce iğne aspirasyon biyopsisi sonucuna göre kanser veya kanser kuşkusu oluşturan tüm nodüllerin ameliyat edilmesi gerekmektedir.
Biyopsisi iyi çıkmış tüm nodüllerin, kullanılan yöntemin yüzde 3-5 hatalı sonuç vereceği göz önüne alınarak, ultrason ile izlenmeye devam edilmesi önem taşımaktadır. Nodül yüzde 20 oranında veya daha fazla büyüyorsa, iğne biyopsisi tekrarlanarak ameliyat düşünülebilmektedir.
Sıcak nodüllerde genellikle kanser olmadığından iğne biyopsisine gerek duyulmamaktadır. Tek sıcak nodül varsa ‘radyoaktif iyot’ verilerek tedavi edilebilmektedir. Ancak sıcak nodül 2 cm veya daha büyük bir ölçüdeyse veya çok sayıda sıcak nodül varsa o zaman cerrahi tedavi gerekebilir.
Kitle etkisi ile nefes borusuna baskı yapan iri nodüllü kişilerin, kanser kuşkusu nedeniyle ameliyat edilmesi öneriliyor. Kişinin tiroit hormonları normal ise, cerrahi hemen uygulanabiliyor.
Ancak iri nodülle birlikte hormon üretimi de fazlaysa, önce ilaçlar ile hormon seviyeleri normale getirilir, ardından cerrahi işlem uygulanır.